OZGUNBEY Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mehlika Sultan transkripsiyon

Mehliḳā Sulṭān'a ᶜāşıḳ yedi genc Gice şehriñ ḳapusundan çıḳdı ; Mehliḳā Sulṭān ᶜāşıḳ yedi genc Ḳara sevdālı birer ᶜāşıḳdı . Bir ḫayālet gibi dünyā güzeli Girdiginden beri ruᵓyālarına Hepsi meşḥūr o muᶜammā güzeli Gitdiler görmege Ḳaf daġlarına. Hepsi ṣırtında ᶜabā , günlerce Gitdiler içleri hicrānla dolı ; Her günüñ ufḳunı ṣardıḳca Didiler ; << belki ṣoñ aḳşamdır bu ! >>  Bu emel ̣gurbetiniñ yoḳdur ucı  Dāᵓimā yollar uzar , ḳalb üzülür ;  ᶜömr olduḳça yürür her yolcı  Varmadan menzīle bir yerde ölür.  Mehliḳā'nıñ ḳara sevdālıları  Vardılar çıḳrıġı yoḳ bir ḳuyuya ,  Mehlịkā'nıñ ḳara sevdālıları  Baḳdılar ḳorḳulı gözlerle ṣuya.  Gördiler << aynada bir gizli cihān  Ufḳı çepçevre ölüm servileri... >>  Ṣandılar doġdı içinden bir ān  O uzun gözlü , uzun açlı perī !  Bu ḥazīn yolcılarıñ eñ küçügi  Bir zamān baḳdı o vīrān ḳuyuya  Ve neden ṣoñra gümüş bir yü...

Ses transkripsiyon

Günlerce ne gördüm , ne de bir kimseye sordum. (( Yā Rab ! Hele ḳalb aġrılarım durdı ! )) diyordum ; Ḥis var mı bu ᶜālemde neḳāhet gibi ṭatlı ? Göñlüm bu sevinciñ ḫelecānıyla ḳanatlı ,  Bir tāze bahār ᶜālemi seyritdi felekde. Mevsim müteḫeyyil , vaḳit aḳşamdı Bebek'de ; Aḳşam lekesiz , ṣāf , iyi bir yüz gibi aḳşam ,  Tā ḳarşı bayırlarda ṭutuşmuş iki üç cām , Sākin ḳoyı , şen cebheli ḳaṣrıyla Küçükṣu , Ardında vaṭan semtiniñ ormanları ḳuytu ; Bir neşᵓeli hengāmede çebçevre yamaclar ,  Hep ᶜaynī taḥassüsle meyillenmiş aġaclar Dalġın duyuyor rüzgārıñ āhengini dal dal ,  Baḳdım süzülüp geçdi açıḳdan iki ṣandal ; Bir laḥẓada , bir pancur açılmış gibi yazdan ,  Bir besteniñ engīn sesi yükseldi boġazdan ! Coşmuş yine bir ᶜaşḳıñ uzun ḫāṭırasıyla ,  ᶜaḳsitdi uyanmış tepelerden ṣırasıyla , Ṭaġ ṭaġ o güzel ses bütün eṭrāfı gezindi . Görmüş ve geçirmiş deñiziñ ḳalbine sindi . Ānī bir üzüntüyle bu ruᵓyādan uyandım , Tekrār o alev gömlegi giymiş g...

İthaf transkripsiyon

Fer almşken ṭuluᶜ-ı kibriyādan Bugün bī-vāye ḳalmış her żiyādan , Bu mülküñ farḳı yoḳ bir tengnādan , Niçün nūr inmiyor artıḳ semādan ? Bu şekk baġrımda her gün gāh ü bī-gāh Dolaşdım (( Hū ! )) diyüp dergāh dergāh Ümmīd itdim ki bir pīr-i dil-āgah , Disin (( Destūr ! )) miḥrāb-ı ḫafādan. ᶜabā var , post var , meydānda er yoḳ , Ḫorāsān illerinden bir ḫaber yoḳ , Uzun yollarda durdum hīç ese̱r yoḳ , Dīyār-ı Rūm'a gelmiş evliyādan ! O yerler işte Baġdād , işte Āmid Bügün her şuᶜleden maḥrūm , cāmid O yerlerden gelen ṣoñ yolcı Ḥamid ; Ḫaberdār olmaz olmuş māverādan Tecelligāh iken biñlerce rinde Melāmet söndi şarḳın her yerinde Bu devriñ gerçi ṣoñ ṣoḥbetlerinde , Nefesler diñledik sāz-ı Rıżādan Bu manẓūmeñle ey üstād-ı ḫoşkām , ᶜāliden doldurup iksīr-i ilhām , Leb-i ᶜuşşāḳa ṣunduñ öyle bir cām Ki yoġrılmış türāb-ı Kerbelā'dan !

Şeref-abad transkripsiyon

O şūḫ aġlar bugün Ḳaṣr-ı Şeref-ābād'a geldikce O nūşānūş günler ḫatır-ı nāşāda geldikce Ne cūşān-ı şarāb ü lāle bir devr-bahārıydı Ki ḥālā çeşmeler pür-ḫūn olur her yāda geldikce Gülerdi taḫtı-zerrīn üzre Cem gülşende güllerle Sebū-endām sāḳīler elinden bāde geldikce Dururdı rindler dembeste vecdinden  Aġaclıḳlarda bülbül dūrdan feryāda geldikce Görür meclisde ṭıfl-ı nāz iken tims̱ālini nāzān Ḳadeḥ ber-kef ḥużūr-ı Ḥażret-i Dāmād'a geldikce Ḫayālinden baḳar pūşide-i evrāḳ olan ḥavża O şūḫ aġlar bugün Ḳaṣr-ı Şeref-ābād'a geldikce

Mahurdan Gazel Transkripsiyon

Gördüm ol meh dūşuna bir şāl atup lāhūrdan Gül yanaḳlar üstüne yaşmaḳ ṭutunmuş nūrdan Nerdübānlar būsiş-i nermīn dāmāniyle mest İndi biñ ᶜişve ile bir kāşāne-i faġfūrdan Atladı dāmen ṭutup üç çifte bir zevraḳçeye Geçdi ṣandım māh-ınev āyīne-i billūrdan Ḫalḳ-ı Ṣaᶜdābād iki sāhil boyunca fevc fevc Vaᶜde-i teşrīfine alḳış ṭutarken dūrdan ((Cedvel-i sīm)) 'iñ kenārından bu āvāzıñ Ḳemāl Ḳopdı bir fevvāre-i zerrīn gibi māhūrdan

Sene 1140 Transkripsiyon

Nev-bahār-ı vuṣlatıñ baṣṣın deyu ilk ayına Būseden pāpūş giydirdim o nermīn pāyına Ḳaṣr-ı saᶜdābād gülzār-ı hümāyun-sāyıa Eyledim mehtābı hem daᶜvet dügün alayına Tā ki seyritsin felek ol şūḫ çözmüş kāküli Bir elinde cām-ı āteş-fāma ḳalb itmiş güli Leyl içinde āh iderken nevbahārıñ bülbüli Eyledim mehtābı hem daᶜvet dügün alayına Ey Ḳemāl eyyām gördüm meslek-i şūḫānede Neşve virdim cūşişimden devr-i Aḥmed Ḫan'e de Dehrden bir kām alup  bir şeb bu mātemhānede Eyledim mehtābı hem daᶜvet dügün alayına

Makdem- i Yar transkripsiyon

P ervāne-i zerrīn gibi her zühre-i zerrīn Titrerdi zümrüd-geh-i lerzān çemende ,  Çaġlardı leb-i sīm-i ḫıyābān-ı semende Bir çeşme-i billūr ile bir cūy-i billūrin ; Düşmüşdi siyeh berg-i şebe şebnem-i sīmin : Şebnem gibi titrerdi  ḳamer leyl üzerinde ; Bir şeb-pere-i ḫufte bir āhū yı çerende Virmişdi bu nüzhen-gehe bir vaḥşet-i nermīn ... Āhū ile şeb-pere vü evrāḳ ile azhār Nā-gāh fıṣıldaşdı leb-i āb-ı revānda Zīrā şu perī-ḫāneye ḳarşı bu evānda   Ey dürr-i yetīm-i ṣadef-i şefḳatim , ey yār Sen bir meh-i ẕī-rūḥ gibi yükseliyorduñ , Muẓlim ḳorunuñ ẓıllı içinden geliyorduñ .