Mehlika Sultan transkripsiyon Ana içeriğe atla

Mehlika Sultan transkripsiyon




Mehliḳā Sulṭān'a ᶜāşıḳ yedi genc
Gice şehriñ ḳapusundan çıḳdı ;
Mehliḳā Sulṭān ᶜāşıḳ yedi genc
Ḳara sevdālı birer ᶜāşıḳdı .


Bir ḫayālet gibi dünyā güzeli
Girdiginden beri ruᵓyālarına
Hepsi meşḥūr o muᶜammā güzeli
Gitdiler görmege Ḳaf daġlarına.

Hepsi ṣırtında ᶜabā , günlerce
Gitdiler içleri hicrānla dolı ;
Her günüñ ufḳunı ṣardıḳca
Didiler ; << belki ṣoñ aḳşamdır bu ! >>


 Bu emel ̣gurbetiniñ yoḳdur ucı
 Dāᵓimā yollar uzar , ḳalb üzülür ;
 ᶜömr olduḳça yürür her yolcı
 Varmadan menzīle bir yerde ölür.


 Mehliḳā'nıñ ḳara sevdālıları
 Vardılar çıḳrıġı yoḳ bir ḳuyuya ,
 Mehlịkā'nıñ ḳara sevdālıları
 Baḳdılar ḳorḳulı gözlerle ṣuya.


 Gördiler << aynada bir gizli cihān
 Ufḳı çepçevre ölüm servileri... >>
 Ṣandılar doġdı içinden bir ān
 O uzun gözlü , uzun açlı perī !


 Bu ḥazīn yolcılarıñ eñ küçügi
 Bir zamān baḳdı o vīrān ḳuyuya
 Ve neden ṣoñra gümüş bir yüzügi
 Parmạgından ṣıyırup atdı ṣuya.

Yorumlar

  1. Çoban çeşmesi, peri kız ile çoban hikayesi, ölen sevgili, alageyik, akıncı bunların hepsini veya birkaç tanesini paylaşabilir misiniz? Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Çoban Çeşmesi ile Akıncı'yı paylaşacağım.

    YanıtlaSil
  3. Şiirin iki dörtlüğü eksik

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet son birkaç dörtlük eksik. Coşkun Ak'ın Osmanlıca kitabındaki kısımları yapmıştım yalnız.

      Sil
  4. son iki kıtasına çok ihtiyacım var ödevim için transkiripsiyon olarak

    YanıtlaSil
  5. Paylaşma şansınız varsa rica etsem paylaşabilir misiniz?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aruz Vezni

     Aruz, ''çadırın ortasına destek olarak dikilen direk'' demektir. Arap, Fars ve Türk edebiyatlarında ''hecelerin uzunluk ve kısalıkları temeline dayanan nazım ölçüsü'' anlamında kullanılır.      Arapların ilmü'ş-şi'r dedikleri şiir bilimi, aruz bilimi (ilmü'l-kāfiye) diye ikiye ayrılır. Aruz bilimi, aruz ölçüsü (aruz vezni)'nün kurallarını bildirir.      Aruz ölçüsü, Arapçanın hece dizgisine sıkı sıkıya bağlıdır, ondan ayrı düşünülemez. Arapçada temel harfler ünsüzlerdir. Bu harfler ya harekesiz (sâkin) ya da harekeli (müteharrik) olurlar. Hastalıklı harfler (hurûf-ı illet) denilen ١ (elif), د (vav), ى (ye) yani bizim uzun â, û, î ile gösterdiğimiz ünlüler, Arap dilcilerine göre bir hareke ile bir harekesiz ünsüzden birleşmiş seslerdir. Buna göre bir beyti oluşturan harfler arasında harekesiz ve harekeli harfler birlikte bulunacaktır. Bu harflerden ikisinin birleşmesine sebeb (ip), üçünün birleşmesine veted (ağaç ka...

İstiklal Marşı transkripsiyon

Ḳorḳma , sönmez bu şafaḳlarda yüzen al sancaḳ ; Sönmeden yurdumuñ üstünde tüten eñ ṣoñ ocaḳ . O benim milletimiñ yıldızıdır , parlayacaḳ ; O benimdir , o benim milletimiñdir ancaḳ . Çatma , ḳurbān olayım , çehreñi ey nāzlı hilāl ! Ḳahramān ᶜırḳıma bir gül .. Ne bu şiddet , bu celāl ? Saña olmaz dökülen ḳanlarımız ṣonra ḥelāl ; Ḥaḳḳıdır , ḥaḳḳa ṭapan , milletimiñ istiḳlāl . Ben ezelden beridir ḥür yaşadım , ḥür yaşarım . Hangi çılġın baña zencīr uracaḳmış ? Şaşarım ! Kükremiş sel gibiyim : bendimi çigner , aşarım ; Yırtarım ṭaġları , engīnlere ṣıġmam ṭaşarım . Ġarbıñ āfāḳını ṣarmışsa çelik zırhlı dīvar ; Benim īman ṭolu gögsüm gibi serḥaddim var . Ulusun , ḳorḳma ! Naṣıl böyle bir īmānı boġar , (( Medeniyyet )) didigiñ tek dişi ḳalmış canavar ? Arḳadaş ! Yurdıma alçaḳları uġratma ṣakın , Siper it gögdeñi , ṭursun bu ḥayāsızca aḳın. Ṭoġacaḳdır saña vaᶜd itdigi günler ḥaḳḳın .. Kim bilir , belki yarın , belki yarından da yaḳın. Baṣdıġıñ yerleri (( ṭopraḳ ...

Pembe İncili Kaftan transkripsiyon

     Büyük ḳubbeli serin ̣dīvān bugüñ daha sākin , daha gölgeliydi.Pencerelerinden süzülen mavi , mor , sincābī bahār żiyāları , çīnīleriniñ yeşil derinliklerinde birikiyor , ḳoyulaşıyordı.Yüksek ipek şiltelere diz çökmüş yorġun vezīrler , öñlerindeki ḫāliniñ reñkli naḳışlarına baḳıyorlar , uzun , beyāż ṣaḳalını żaᶜīf eliyle ṭutan iḫtiyār ṣadrāᶜẓamıñ sönük gözleri , ġāyet uzaḳ , ġāyet ḳaranlıḳ şeyler düşününüyor gibi mevcūd olmayan noḳṭalara dalıyordı.      - Cesūr bir adam lāzım , paşalar ... didi , biz oñun ṣırmalara , altınlara , elmāslara ġarḳ iderek gönderdigi ilçisine el öpdürmedeñ ; ancaḳ diz öpmesine müsāᶜde itdik , şübhesiz o da muḳābele itmege ḳalḳacaḳ.     - Şübhesiz.     - Hīç şübhesiz.     - Muṭlaḳā ...   Ḳubbealtı vezīrlerindeñ tamāmıyla kendi fikirlerinde oldıġını añlayan ṣadrāᶜẓam , düşündügüni daha açıḳ söyledi :     - O ḥāldebizden ilçi gidecek adamıñ çoḳ...